1. YA HEP YA HİÇ DÜŞÜNCESİ: Her şeyi siyah ya da beyaz görürsünüz. Eğer performansınız mükemmelin altındaysa, kendinizi tamamen başarısız bulursunuz. (mükemmelliyetçiliğin temelini oluşturur.)
"Seçimleri kaybettim ben bir hiçim"
2. AŞIRI GENELLEME: Tek bir olumsuzluğu hiç bitmeyecek bir başarısızlık demekmiş gibi görürsünüz.
"Bu kız da beni reddetti, hiç flörtüm olmayacak, hiçbir kız benimle sevgili olmak istemeyecek"
3. ZİHİNSEL FİLTRE: Tek bir olumsuz ayrıntıyı bulur onunla uğraşıp durursunuz. Seçici odaklanma; 100 sorudan 17'sini kaçırmış öğrencinin okulda kalacağını düşünmesi gibi.
4. OLUMLUYU GEÇERSİZ KILMAK: Olumlu olayların şu ya da bu nedenlerden 'sayılmaz' olmasında ısrar edersiniz ve günlük hayatınızla ters düşen olumsuz bir düşünceye kapılırsınız. Biri işinizi taktir ettiğinde "aslında sadece kibar olmaya çalışıyor" demek gibi.
5. SONUÇLARA ATLAMA: Vardığınız sonucu destekleyecek kesi kanıtlar olmamasına rağmen olumsuz bir değerlendirme yaparsınız:
a. Akıl Okuma: kendinizce birinin size ters davrandığını düşünür, araştırmaya gerek bile duymazsınız
b. Falcılık: işlerin kötü gideceğini öngörür, kehanetinizin bir gerçek olduğuna ikna olursunuz.
6. AŞIRI BÜYÜTME: (Felaketleştirme) ya da KÜÇÜLTME: Olayların önemini abartırsınız (beceriksizliğiniz veya başkalarının başarısı gibi), ya da minicik kalıncaya kadar küçültürsünüz (iyi özellikleriniz veya başkasının kusurları gibi). Buna "dürbün hilesi" de denir.
7. DUYGUSAL KARARLAR: Olumsuz hislerinizin aslında gerçeği yansıttığına inanırsınız: "Hissediyorum, o halde gerçek olmalı."
8. -MELİ, -MALI CÜMLELERİ: Kendinizi -meli -malı'larla motive etmeye çalışırsınız.
9. ETİKETLEME ve YANLIŞ ETİKETLEME: Aşırı genellemenin uç halidir. Hatanızı tarif etmek yerine, kendinize olumsuz bir etiket yapıştırırsınız. "Ben beceriksizin tekiyim", başka birinin hoşunuza gitmeyen davranışı karşısında "Kahrolası adam!" dersiniz. Yanlış etiketleme bir olayı çok renkli ve duygu yüklü bir dille anlatmayı içerir.
10. KİŞİSELLEŞTİRME: Kendinizi aslında başlıca sorumlusu olmadığınız olumsuz bir olayın nedeni ya da sorumlusu olarak görürsünüz.
"Ona matematiği sevdiremedim, ben çok kötü bir öğretmenim."
Düşünceleriniz ve hisleriniz arasındaki ilişki bir dizi olumlu veya olumsuz olaylar karşısındaki düşünceler ve o düşüncelerin duyguya dönüşümüyle olur. Üzgünseniz, düşünceleriniz olumsuz olayların gerçekçi bir yorumunu yansıtacaktır (Burns, 2016).
"Seçimleri kaybettim ben bir hiçim"
2. AŞIRI GENELLEME: Tek bir olumsuzluğu hiç bitmeyecek bir başarısızlık demekmiş gibi görürsünüz.
"Bu kız da beni reddetti, hiç flörtüm olmayacak, hiçbir kız benimle sevgili olmak istemeyecek"
3. ZİHİNSEL FİLTRE: Tek bir olumsuz ayrıntıyı bulur onunla uğraşıp durursunuz. Seçici odaklanma; 100 sorudan 17'sini kaçırmış öğrencinin okulda kalacağını düşünmesi gibi.
4. OLUMLUYU GEÇERSİZ KILMAK: Olumlu olayların şu ya da bu nedenlerden 'sayılmaz' olmasında ısrar edersiniz ve günlük hayatınızla ters düşen olumsuz bir düşünceye kapılırsınız. Biri işinizi taktir ettiğinde "aslında sadece kibar olmaya çalışıyor" demek gibi.
5. SONUÇLARA ATLAMA: Vardığınız sonucu destekleyecek kesi kanıtlar olmamasına rağmen olumsuz bir değerlendirme yaparsınız:
a. Akıl Okuma: kendinizce birinin size ters davrandığını düşünür, araştırmaya gerek bile duymazsınız
b. Falcılık: işlerin kötü gideceğini öngörür, kehanetinizin bir gerçek olduğuna ikna olursunuz.
6. AŞIRI BÜYÜTME: (Felaketleştirme) ya da KÜÇÜLTME: Olayların önemini abartırsınız (beceriksizliğiniz veya başkalarının başarısı gibi), ya da minicik kalıncaya kadar küçültürsünüz (iyi özellikleriniz veya başkasının kusurları gibi). Buna "dürbün hilesi" de denir.
7. DUYGUSAL KARARLAR: Olumsuz hislerinizin aslında gerçeği yansıttığına inanırsınız: "Hissediyorum, o halde gerçek olmalı."
8. -MELİ, -MALI CÜMLELERİ: Kendinizi -meli -malı'larla motive etmeye çalışırsınız.
9. ETİKETLEME ve YANLIŞ ETİKETLEME: Aşırı genellemenin uç halidir. Hatanızı tarif etmek yerine, kendinize olumsuz bir etiket yapıştırırsınız. "Ben beceriksizin tekiyim", başka birinin hoşunuza gitmeyen davranışı karşısında "Kahrolası adam!" dersiniz. Yanlış etiketleme bir olayı çok renkli ve duygu yüklü bir dille anlatmayı içerir.
10. KİŞİSELLEŞTİRME: Kendinizi aslında başlıca sorumlusu olmadığınız olumsuz bir olayın nedeni ya da sorumlusu olarak görürsünüz.
"Ona matematiği sevdiremedim, ben çok kötü bir öğretmenim."
Düşünceleriniz ve hisleriniz arasındaki ilişki bir dizi olumlu veya olumsuz olaylar karşısındaki düşünceler ve o düşüncelerin duyguya dönüşümüyle olur. Üzgünseniz, düşünceleriniz olumsuz olayların gerçekçi bir yorumunu yansıtacaktır (Burns, 2016).
Yorumlar